İmam Buhari (ra)'in Câmi'u's-Sahîh'inin Değiştirilebileceğini veya Bu Eseri Yunini'nin Yazıp Buhari'ye Nisbet Edebileceğini Söyleyenlere Ne Cevap Verirsiniz?


Eğer her ne hal olursa, olsun düşünceleriniz sabit kalacaksa, şu an bu yazıdan çıkınız!

İddia:
"İmam Buhari (ra)'in Câmi'u's-Sahîh'i değiştirilmiş olabilir. Zira Buhari Hz. Peygamberin vefatından 250 yıl sonra yaşamıştır. Onun yazdığı eserin ise ne kendisinden,ne talebelerinden, ne de Buhariden 750 yıl sonrasına kadar yaşamış kimselerden kalma bir elyazması vardır. Elimize ulaşan ilk elyazması da Yuniniye aittir ki bu da Câmi'u's-Sahîh'i Yunininin yazıp İmam Buhariye isnad edebileceğini gösterir. Hal böyle olunca hadislere güvenemeyiz!"

Cevap:
İddianın neresine bakarsak, o tarafında bir yanlış veya eksik bilgiye rastlamaktayız. Efendimiz (asm) hicretin 11. yılında vefat etmişdir. İmam Buhari (ra) ise hicretin 194. senesinde doğulmuştur. Demek, İmam Buhari, Efendimizin vefatından 250 yıl sonra değil de, 183 yıl sonra doğulmuştur. Yaşamını büluğ çağından başlayarak hesapladığımız takdirde, Peygamberimizin vefatından 198 sene sonra yaşamıştır. Hadis münkirlerine soruyoruz: Sizler İmam Buharinin Efendimizden 250 yıl sonra yaşadığını söylüyorsunuz. Halbuki hesaplama yapılınca -en fazla- 200 yıl sonra yaşadığı ortaya çıkmaktadır. Neden zihinleri bulandırmak için 50 yıl da siz üstüne ekleyip, yalan yanlış malumat veriyorsunuz?

Diğer bir mesele de, Câmi'u's-Sahîh'in İmam Buhariden 750 yıl sonrasına kadar yaşamış kimseden kalma bir elyazma nüshanın olmadığı iddiasıdır. Bu bilgi de tamamen yanlıştır. 

Evet, günümüzdeki Câmi'u's-Sahîh nüshaları Yûnînî'nin İstanbul'da mevcut olan kendi el yazısı nüshasından 1313 yılında Sultan Abdülhâmîd Hân Hazretleri tarafından Mısır'da yaptırılan baskısına dayanır. Mezkûr baskıda, Yûnînî nüshasının bütün hususiyetleri aynen korunmuştur. Peki, Yunini nüshası ne kadar güvenilirdir?

İmam Buhari’nin en önemli beş talebesinden biri Firebri’dir.  (ö. 320/932) O, Buhari’den kitabı almış ve Hamevi’ye (ö. 381/991), o, Davudi’ye (ö. 467/1074), o, Ebu’l-Vakt’e ( ö. 553/1158) o, İbnü’l-Leti’ye (ö. 635/1237) o da Yunini’ye nakletmiştir. Demek, Buhari (ra)'in kendisinin elyazma nüshası müstakil olarak bu güne ulaşmasa da,  Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile bu güne ulaşmıştır. 

Bazı kimseler son naklettiğimize inanmayıp -ki dertleri gerçeği görmek olmadığı için inanmayacaklardır- hala: Buharinin kendi elyazmasını isteriz, diyecek olurlarsa, biz onlara Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile Buhari elyazmasını verdik. Onlar Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zincirine güvenilememesi gerektiğini isbatlamalılar ki başka cevap vermek zorunda kalalım. Madem ki aksini isbat edemiyorsunuz, o halde Buharinin kendi elyazmasının Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile bize ulaştığını kabul etmelisiniz. Eğer kabul etmiyorsanız, o halde bu kapıdan hadislere saldırmaktan vaz geçiniz.

İddianın diğer bir yanlış tarafı da şudur: İmam Buhari hicri 256. yılda vefat etmiştir. Hafız Yunini ise hicri 621. senede doğulmuştur. Hal böyle olunca Hafız Şerefiiddin el-Yûnînî, İmam Buharinin vefatından 365 yıl sonra doğulmuş oluyor. Büluğ çağına ermesini 15 yaş kabu edersek, Yunini'nin İmam Buhariden (ra) 380 yıl yonra yaşamış olduğunu anlarız. Yine hadis münkirlerine soruyoruz: Hani elimize ulaşan ilk Câmi'u's-Sahîh nüshası İmam Buhariden 750 sene sonraya aitti? Elimize ulaşan Buhari nüshasının Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile İmam Buhariye ait olduğunu bir kenara bırakırsak ve ilk Buhari nüshasını Yunini'nin kendisine ait olduğunu varsayarsak, yine de 750 rakamından çok düşük olan 380-400 rakamına ulaşırız. Yıl hesaplamalarında zihinleri bulandırmak için bu kadar tahrihat yapmaya utanmıyor musunuz?

Değerli kardeşlerimiz! Buraya kadar yazdıklarımız ile İmam Buharinin Câmi'u's-Sahîh eseri ile ilgili ortaya atılmış şübheleri yatştırmaya, iddiadaki yıl hesaplarının ve iddianın yanlış olduğunu göstermeye çalıştık. 

Bundan sonra ise, Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zincirini güvenilmez kabul edersek (güvenilmez olduğunu söylemek için, elimizde esas yok) ve elimize ulaşan ilk Sahih-i Buhari nüshasının Yunini'ye ait olduğunu varsayarsak, neden Yunini nüshasına güvenmemiz gerektiğini; Bir eserin elyazmasının kalmaması durumunda o esere güvenmeniz için nedenlerin olduğunu; Câmi'u's-Sahîh eserinin Yunini'den önce yazılmış olduğunu ve Yunini'nin yazıp İmam Buhariye isnad edemeyeceğini akli ve kuvvetli delillerle soru-cevap şeklinde isbat edeceğiz. 

Soru 1:
Neden Yunini nüshasına güvenelim?

Cevap 1:
Bir esere güvenmemiz için, o eserin güvenilir olduğu, tartışmasız kabul edeceğimiz bir kaynakta belirtilmiş olmalıdır. Mesela, Kuran-ı Hakim Câmi'u's-Sahîh eserine güvenilebilir, demiş olsaydı, o halde Yunini nüshasına güvenebilirdik. Zira Allah, elimize Buharinin Yunini nüshasının ulaşacağını bilirdi. Ve Kuranda, Câmi'u's-Sahîh eserine güvenilebilir, denmiş olsaydı, bu haberden Yunini nüshasına da güvenilebileceğini anlardık.

Kuran-ı Kerimde: Câmi'u's-Sahîh eserine güvenilebilir, denmemiş. Madem ki bir esere güvenmemiz için, o eserin güvenilir olduğu, tartışmasız kabul edeceğimiz bir kaynakta belirtilmiş olmalıdır, o halde Kuranda tartışmasız kabul edeceğimiz başka bir kaynak aramalı ve o kaynakta, Câmi'u's-Sahîh eserine güvenilebilir, haberini aramaya çalışmalıyız. Peki, Kuranda tartışmasız kabul edilecek kaynaklardan bir diğeri hangisi? Müslümanların topluluğu - icması!

Nisa suresi 115. ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur: 
“Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygambere karşı çıkar ve müminlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir!” 

İmam Şafi Hazretleri icmanın şeriatta bir delil olduğuna ve hakkında icma olan bir hükme muhalefet etmenin haram olduğuna bu ayet-i kerimeyi delil göstermiştir. İmam Şafi Hazretleri bu ayetin icmaya nasıl delil olduğunu şöyle izah eder:

Bu ayet-i kerimenin beyanıyla “müminlerin yolundan başka bir yola uymak” yasaktır ve haramdır. O hâlde müminlerin yoluna uymak vacip olmalıdır. Müminlerin yoluna da icma denir. Ayrıca Cenab-ı Hakk bu ayet-i kerimesiyle müminleri iki şeyle tehdit etmiştir: 

1- Allah’ın Rasulüne muhalefet etmek, 

2- Müminlerin yolundan başka bir yola uymak. 

Hâlbuki sadece Peygambere muhalefet etmenin böyle bir tehdidi tek başına gerektirdiği kati delillerle sabittir. Dolayısıyla “müminlerin yolundan başka bir yola uymak” tek başına tehdidi gerektirmemiş olsaydı o zaman bu, tehditte herhangi bir tesiri olmayan şeyin bu tehdidi tek başına gerektiren bir şeye lüzumsuz olarak ilave edilmiş olması demek olurdu ki, böyle bir şey caiz değildir ve belagat ilmine zıttır. Hâlbuki Kur’an belagat yani söz söyleme sanatının zirvesindedir. O hâlde hem Peygambere muhalefet etmenin hem de “müminlerin yolundan başka bir yola uymanın” tek başlarına tehdit sebebi olduğu meydana çıkmış olur. Bununla da hakkında ittifak edilmiş bir hükme yani icmaya muhalefet etmenin haram olduğu ve icmaya uymanın vacip olduğu sabit olur. Zira “müminlerin yoluna uymamak” ifadesi “müminlerin yolundan başka bir yola uymak” demek olur ki, müminlerin yolundan başka bir yola uymak haram olunca müminlerin yoluna yani icmaya uymak da vacip olur. Çünkü bu iki zıt tarafın dışına çıkılmaz. (Detay için tıklayınız)

Anlaşılacağı üzere, Kuran-ı Hakimde tartışmasız kabul edileceği bildirilen kaynaklardan biri de ümmetin icmasıdır. Ümmetin büyük kısmı, Sahih-i Buhari eserine güvenmemiz gerektiği hususunda ittifat etmiştir. Madem ümmet ittifak etmiştir, ve yine madem Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile İmam Buharinin kendi elyazması Yuniniye kadar ulaşmıştır, o halde tartışmasız olarak Yunini nüshasının gerçek Sahih-i Buhari olduğuna hükmedebiliriz.

Ayrıca, şunu da belirtmek isteriz: Ümmet Yunini nüshasına güvenerek her hadisi gözükapalı sahih kabul etmemiştir. Sahih-i Buhari'de de zayıf hadisler vardır. Dolayısıyla, bizler Yunini nüshasını alın, tepe tepe kullanın deseydik, hadis münkirleri bizi tenkit edebilirlerdi. Ama böyle yapılmamış. Ne yapılmış? Yunini nüshasında da tahkikatlar yapılmış ve usul hadislerin sahih, şahid hadislerin ise, esasen, zayıf olduğu kanısına varılmıştır. Böylece hadis münkirlerinin tenkit edebileceği yer bırakılmamıştır.

Cevap biraz kafa karıştırabilir. Lütfen güzelce anlayıncaya kadar birkaç defa okuyunuz. Ve bu cevabın tekbaşına yeterli olmadığını düşünüyorsanız, diğer maddelerle aynı anda değerlendiriniz. Böyle yaparsanız, Yunini nüshasının gerçek Sahih-i Buhari nüshası olduğu anlaşılacaktır. Unutmayın, üç elif ittihad etmezse üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse yüz on bir kıymet alır. Bu yüzden yazımızı bir bütün olarak değerlendiriniz...

Soru 2:
Bir eserin elyazmasının kalmaması durumunda o esere güvenebilir miyiz?

Cevap 2:
İmam Buhari'nin eserinin elyazması Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile Hafız Yuniniye ulaşmıştır. Bu gün elimizdeki Sahih-i Buhari eserleri de Yunini'nin kendi elyazma nüshasının Mısırda aynen neşr edilmiş halidir. Dolayısıyla, Sahih-i Buhari eserinin elyazmasının kalmaması ve bu esere güvenilemeyeceği gibi bir durum yoktur.

Eğer Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zincirini -farzımuhal- zayıf kabul eder ve ilk Buhari elyazmasının Yuniniye ait olduğunu, ona kimseden kalmadığını düşünürsek, neden Buhariden 380 yıl sonra yaşamış kişinin: Bu, gerçek Sahih-i Buharidir, sözüne itibar edelim?

1. İlle de Buharinin (ra) elyazmasını isterim, onun elyazmasını görmeden Sahih-i Buhariye inanmam, diyenlerin derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Zira bu sözleri ile ateistlere de kapı açmaktadırlar. Şöyle ki, Kuranda İncilin Hz. İsa (as)'a Allah (cc) tarafından indirildiğinden bahsedilir. Halbuki, İncil ilk defa Hz. İsanın bedenen göğe yükselmesinden 70 sene sonra yazılmıştır. Dolayısıyla ateistler, Kuran İncilin Hz. İsaya indiğini söylüyor, fakat ilk İncil Hz. İsadan 70 sene sonra yazılmaya başlanmış. Dolayısıyla Kuran (haşa) yalan söylüyor, diyebilirler. 

Bu yüzden ille de Buharinin (ra) elyazmasını, isterim, diyen hadis inkarcılarını uyarıyoruz. 

2. İslam dini gelinceye kadar geçerli din Hristiyanlık idi. Hz. İsa ile Hz. Muhammed (asm) arasındaki 600 sene içerisinde -Kuranın da ifadesiyle- İncille amel edenler kurtuluyorlardı. Peki, en erken İncil ne zaman yazıya alındı? En az Hz. İsadan 70 sene sonra.

Peki, İncil yazıya -en az- 70 sene sonra alındı diye, İslama kadar gelmiş insanlar dinsiz mi olmalıydı? Veya İslama kadar yaşamış Ehl-i Kitabın kurtulduğunu söyleyen ayetler, İncilin yazıya geç alınması sebebiyle geçersiz mi oldu? 
Elbette ki, hayır! 

Madem hal böyle, o halde Buharinin ilk elyazmasının Yuniniye, İmam Buhariden 380 yıl sonraya ait olması (ki bunu böyle olduğunu varsayıyoruz, aslında yukarıdaki zincir ile bunu yanlış olduğunu görmekteyiz) Sahih-i Buhariyi güvenilmez yapmaz. Zira ümmetin genel kabulu Yunini nüshasının gerçek Sahih-i Buhari olduğudur. Dinen ümmetin çoğunluğunun bir meselede ittifak etmesi durumunda, bu ittifakın hak olduğunun da yukarıda isbatını paylaşmıştık. Cevap 1'e bakabilirsiniz...

Soru 3:
Câmi'u's-Sahîh eserinin Yunini'den önce yazılmış olduğunun delili nedir? Bu eseri Yunini yazmış olamaz mı?

Cevap 3:
Câmi'u's-Sahîh eserini Yunini yazmış olamaz. Bunun bazı delilleri şunlardır.

1. Cevap 1 ve Cevap 2'de de belirtildiği gibi ümmetin bu eserin İmam Buhariye ait olduğu hususundaki ittifakı isbat eder ki bu eseri İmam Buhari (ra) yazmıştır.

2. Câmi'u's-Sahîh eseri tamamlanınca Ahmed bin Hanbel, Yahya ibnu Main gibi zevata gönderilmiştir. Bu zatlar Yuniniden önce yaşamıştır. O halde, Câmi'u's-Sahîh eserini Yunini yazmış olamaz.

3. Câmi'u's-Sahîh eserine yazılmış ilk şerh kitabı İ'lâmu's-Sünendir. Vefatı, hicri 388 olan Ebu Süleyman Hamd İbnu Muhammed el-Hattâbî telif etmiştir. Yunini ise hicri 621. senede doğulmuştur. Hal böyle olunca Hafız Şerefiiddin el-Yûnînî ilk Sahih-i Buhari şerhinin yazılmasından takriben üç asır sonra yaşamıştır. 

Hicrî V. asırda yaşamış olan İbn Battal da, Yunini daha doğulmadan Buhârî’nin Sahîhi ile ilgili çok önemli bir şerh kaleme almıştır.

Bu da isbat eder ki, Câmi'u's-Sahîh'i Yunini yazmamış, bu eser ondan çok önce İmam Buhari tarafından yazılmıştır.

Soru 4:
Yunini nüshasına ilaveler edilmiş, ve ya başka hadisler çıkarılmış olamaz mı?

Cevap 4:
Bu mümkün değildir.

1. İmam Buhari'nin eserinin elyazması Firebri - Hamevi - Davudi - Ebu’l-Vakt - İbnü’l-Leti - Yunini zinciri ile Hafız Yuniniye ulaşmıştır. Bu gün elimizdeki Sahih-i Buhari eserleri de Yunini'nin kendi elyazma nüshasının Mısırda aynen neşr edilmiş halidir. Dolayısıyla, Sahih-i Buhari eserinde bir eksiksik veya fazlalık söz konusu olamaz!

2. Geniş kitlelerce okutulan, binlerce Sahih-i Buhari hafızları tarafından hıfzedilmiş ve hafızalara kazınmış olan bir eser, acaba değiştirilebilir mi? Buharinin Sahih'i hiç yazıya alınmayıb bin sene sonra yazıya alınsaydı bile, değiştirmeye kimse cüret edemezdi. Zira bunca ulema, medrese talebesinin ve Buhari hafızlarının hıfzettiği bir eseri kimse değiştiremez. (Tabi ki, her şey yazıya alınmalı, yazılı şekilde ulaştırılmalı diyen hadis münkirlerine on emirin neden yazılı şekilde gelmediğini soruyoruz!)

Mesela, bu gün dünya üzerindeki tüm mushafları ortadan kaldırmaya çalışsalar, yine Kuranın nurunu söndüremezler. Zira her gün namazlarda okunan, mukabelelerde okunan, hatim meclislerinde okunan bir kitabı iki tane hafız yan yana gelse, yeniden yazar. Üstelik tek harfi bile değişemez.

Aynı şey Sahih-i Buhari için de geçerlidir.

Soru 5:
Ama bu kadar meşhur olan bir eserin günümüze sadece bir elyazmasının gelmesi bir az garip değil midir?

Cevap 5:
Burada hiç bir garip taraf yoktur. İnsanlık tarihi her an sakin durmamıştır. Savaşlar, batıl itikatların yayılması, başa Ehli Sünnet olmayan idarecilerin geçmesi gibi durumlar söz konusudur. Tabi diğer bazı nedenler de olabilir. 

Mesela, zalimliği ile meşhur Moğol hükümdarı Hülagu 1258 senesinde Bağdat'ı yakıp yıkar, camiler, medreseler yerle bir edilir. Milyonlarca dînî ve ilmî eser Dicle nehrine atılır. 

Şimdi siz o devirde yaşasaydınız, camilerin yıkıldığı o yerleri ziyaret ettikten sonra diyebilir miydiniz ki, Bura müslüman toprağı olmamış, baksanıza, cami falan yok? Elbette diyemezdiniz. Aynı şekilde Buharinin çok sayıda nüshasın kalmamış olması (ki bunu bilmiyoruz, belki de herhangi bir kütüphanede müslümanlardan gizlenmekte ve bulacak olan kişileri beklemektedir) Sahih-i Buhariyi güvenilir olmaktan çıkarmaz. Dediğimiz gibi eser elimize hem Yunini nüshasıyla, hem de Buhari hafızlarının hıfzının teyidi ile gelmiştir.

İlave bilgi almak için tıklayınız:

Yüzlerce Yıl Öncesine Ait Olan Hadislere Niçin Güvenelim?
Hadis Kitaplarının Değiştirilmeden Günümüze Ulaştığına Nereden Emin Olabiliriz?
Hadis Kitapları - Kütüb-i Sitte Hakkında Bilgi Verir misiniz?
İlk Sahih-i Buhari Şerhleri Hakkında Bilgi Verebilir misiniz?

0 Yorum:

Yorum Gönder